Hayalet evler, hayalet kasabalar, hayalet şehirler!
Esrarengiz, ürkütücü, kasvetli mekanlar..
Ama Consonno hernekadar hayalet bir kasaba olsa da; ne esrarengiz, ne ürkütücü, ne de kasvetli.
Como Gölü'nün Lecco çatalına bakan Brianza tepelerinde 60'lı yıllara kadar şirin bir İtalyan dağ köyü iken,
dönemin milyoner müteahhiterinden Mario Bagno'nun Avrupa'nın Las Vegas'ını kurma hayali ile çehresi tamamen değişmiş bir kasaba.
Consonno, Conte Mario Bagno tarafından keşfedilir keşfedilmez neredeyse tüm mülkler satın alınarak kısa süre içerisinde bütün
binalar yerle bir edilmiş. Eski yerleşime ait sadece 16. yüzyılda yapımı tamamlanan San Maurizio kilisesi ve müctemilatı bu yıkımdan
sağ çıkabilmiş.
Hayalindeki eğlence şehrini bina etmeye alışveriş merkezi, restoranlar ve suit odaların yanı sıra, ilk gördüğünüzde
"ne alaka?" diyeceğiniz ünlü minare ve kubbenin bulunduğu, oriental motifler taşıyan kompleksle başlayan Conte Bagno, hemen çevresinde balo salonları, kumarhaneler, fıskıye ve köprülerin
yer aldığı devasa bir havuz, park ve seyir terası ile yapıyı genişletmiş.
Kompleksin yukarısında yeralan Hotel Plaza ise; dönemin şartlarına göre hatrı sayılır bir lüks ve kapasiteye sahip. Yemek salonları
ve eğlence merkezleriyle doğayla iç içe bir pozisyonda bina edilen Otel, dışarıdan bakıldığında tek katlı bir yapı gibi görünsede
ön tarafta yer altına gizlenmiş, anacak arkada teras ve balkonlarıyla üç katlı geniş bir bina.
Oriental motiflerin yanı sıra, Japon bahçeleri, eski mısır ve modern mimari ve sanatların iç içe geçtiği Yeni Consonno,
zaten italya'nın dört bir yanında otoban inşaatları yapan Conte Bagno tarafından geneiş bir yolla medeniyete bağlanmış.
1960 lı yılların başlarında hızlı bir inşaat sürecinin ardından hayata geçen eğlence şehri, sadece Lombardia bölgesinden değil,
İtalya ve Dünya'nın dört bir yanından misafirler ağrlamaya başlamış ve ünü kısa sürede yayılmış. Yılın 365 günü 24 saat eğlence sloganı ile
balo ve konser alanları hınca hınç dolu Consonno'da birçok sanatçı konser verebilmek için sıaraya bile girmiş.
70'li yılların ortalarına doğru kendini hissettiren ekonomik kriz ve kasabanın ana bağlantı yolunun heyelan sonucu çökmesi
Consonno için sonun başlangıcı olmuş. 1976 yılında tamamen terkedilen kasaba, uzunca bir süre kendi halinde bırakılmış. Ta ki;
2007 yılında kasabada düzenlenen birkaç günlük bir yaz eğlencesine kadar. O güne değin kasabadan pek de bir haberi olmayan binlerce
genç, orta yaşlı arkalarında tonlarca çöp ve neredeyse bütün duvarları kaplayan grafitileri bırakarak Consonnodan ayrılmışlar.
O günden sonra, neredeyse 30 yıllık huzur uykusu bozulan kasabanın paslanmış kilitleri, kapalı pencereleri, kilitli kapıları teker teker kırılmış.
İçeride kalan eşyalar parçalanmış, yer yer doğanın sahiplendiği tüm alanlar inadına kirletilmiş.
Consonno, varislerce bir emlak şirketine satılması için bırakılmış. Ancak uzun yıllar bir gelişme olmamış. Mevcut hali ile 10 milyon avro üzeri bir
değer biçilen kasabanın muhtemel müşterisini 50 milyon avronun üzeri bir yenileme masrafı beklediği tahmin edilmekle beraber son zamanlarda Rus
yatırımcıların kasabayla ilgilendiği söylentiler arasında.
Terk edilmiş ilginç mekanları araştırırken binbir gece masallarina bir gönderme olduğunu düşündüğüm Fatimi tarzı minare ve kubbesiyle dikkatimi çeken kasabayı birkaç kez ziyaret etme fırsatı buldum.
İtalyan blok yazarlarının da minare olarak zikrettiği 30 metrelik kule birçok açıdan dikkat çekiyor. Her nekadar binanın yapılış amacı ve bütünlüğüyle
alakasız ve işlevsiz olsada ülkede görmeye alışkın olmadığımız islami mimari bir tarzla burada karşılaşmak hem heyecan, hem de hüzün verici.
Tepenin doğu yamacındaki yerleşim alanı italya Alpleri'nin yanı sıra, Olginate gölü ve Adda nehrinin doyumsuz manzarasına da hakim. Doğa yürüyüşlerini
sevenler için araçla ulaşılabilecek noktadan itibaren Olginate yönünden yaklaşık bir saatlik tırmanışla yada Villa Vergano üzerinden 15 dakikalık bir yürüyüşle
kasabaya ulaşmak mümkün.